“2028’e geldiğimizde Marmara’mız daha temiz olacak”

Kurum, “İzmit Körfezi Doğu Havzası Dip Çamurunun Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertaraf Hizmeti Projesi” kapsamında İzmit'teki eski fuar alanında 70 dönümlük alana kurulan şantiyeyi ziyaret etti. Bölgeye gelin ve jeotekstil tüpün içinde dip çamurunun toplandığı yerden maket bıçağıyla bir bölüm kesin.

Kurum, gazetecilere yaptığı açıklamada, İzmit Körfezi'ni en güzel haliyle geleceğe taşımak için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte tarihin en kapsamlı deniz dibi çamur temizleme projesini yürüttüklerini söyledi.

Projenin aynı zamanda Avrupa'nın en büyük çevre projesi olduğunu vurgulayan Kurum, 2022 yılında İzmit ziyaretinde karar verilen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla başlatılan projenin 3,6 milyar liralık yatırım maliyetiyle hayata geçirildiğini söyledi. ve 570 bin metrekarelik alan temizlendi.

Şu ana kadar 665 bin metreküp dip çamurunun kurutma işleminin ardından uzaklaştırılarak depolama alanına nakledildiğini vurgulayan kurum, projenin tamamlanmasıyla birlikte toplam 3,5 milyon metreküp, yaklaşık 330 bin tırın da bu çamurdan arındırıldığını kaydetti. İzmit Körfezi'ndeki dip çamuru uzaklaştırılacak.

Dip çamurunun temizlenmesiyle İzmit Körfezi'ndeki oksijen miktarının artacağına dikkat çeken Kurum, şöyle konuştu: “Ekosistem az önce gördüğümüz bu çamurun içinde ne yazık ki ayakta kalmaya çalışıyor. Bu şok edici durumdan bir an olsun. Oradaki ekolojik denge ne yazık ki oradaki yaşamı minimuma indiriyor ve oksijen seviyesini düşürüyor.” “Körfezimizi kurtarmak için bu projeyi yapıyoruz. Bu proje tamamlandığında buradaki oksijen miktarı artacak ve belki de büyüklerimizin bize anlattığı yeni balık türlerini oradaki ekolojik yaşamda görmeye başlayacağız.” dedi.

Kurum, İzmit Körfezi'nde gösterilen hassasiyetin aynısını, seferberlik yaklaşımıyla, Marmara Denizi'ndeki “müsilaj” sorununa yönelik olarak da sürdürdüklerini hatırlattı.

Marmara Denizi'nin Korunmasına Yönelik Eylem Planı çerçevesinde çalışmaların sürdüğünü belirten Kurum, şu anda Marmara Denizi ve İzmit Körfezi'nin önceki güne göre daha temiz olduğunu bildirdi.

Eylem planı kapsamında üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirdiklerini ancak görevlerini yerine getirmeyen belediyelerin de bulunduğunu anlatan Kurum, Marmara Denizi'nin temizlenmesinin hem insan sağlığı hem de yaşayan nüfus açısından önemli olduğunu, gereğini yapan belediyelerin de bulunduğunu söyledi. Sorumluluklarını yerine getirmeyenler aziz millete hesap veremezler.

Plan kapsamında tüm belediyelerin sorumluluklarını belirlediklerini hatırlatan Kurum, şöyle konuştu:

“Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Marmara'da denize kıyısı olan tüm belediye başkanlarımız, Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde yapmaları gereken çalışmaları ve üstlenmeleri gereken sorumlulukları bir an önce ele almalıdır. Emin olun, yarın bir başka müstehcenlik ile karşı karşıya kaldığımızda bu aziz millete şöyle cevap vereceğiz: “Onlar bunu yapamayacaklar. Bu nedenle onları bir an önce bu görevi yerine getirmeye davet ediyoruz.”

Bakan Kurum: 2028'de marmaramız daha temiz olacak

Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 22 yıldır iklim değişikliğiyle mücadelenin çevre ve insan odaklı yürütüldüğünü, insan odaklı projeler yürütüldüğünü ve Türkiye'nin “milli meselesi” gibi konuları dikkate aldığını vurguladı. güvenlik sorunu”.

İklim değişikliğiyle ilgili yapılanlardan bahseden Kurum, tarım, turizm, sanayi ve ulaştırma sektörlerinde “2053 Net Sıfır Emisyon” hedefleri doğrultusunda tedbirleri hayata geçirdiğini belirtti.

Eylem planları kapsamında afet hasarlarını en aza indirecek önlemler aldıklarını vurgulayan kurum, şöyle konuştu: “Marmara Denizimizin meydana gelen afetlerden dolayı vatandaşlarımızın canının ve malının zarar görmemesini istiyoruz. iklim değişikliğiyle mücadele ediyoruz ve bu mücadeleyi birlikte sürdürmeyi umuyoruz.” Projelerimizi bu kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz. Projemizin ilk etabını tamamladık. İnşallah 2028 yılında diğer etaplarımızın süreç ve projelerini de ileriye taşıyarak Körfezimiz ve Marmara'mız eskisinden daha temiz olacak. Orada o canlıları görmeye devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.

“Bizi ön yargıyla suçlayacak son kişi Sayın Ekrem İmamoğlu'dur”

Bir basın mensubu sordu: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bakanı Ekrem İmamoğlu, bazı atamalara imza atmadığınızı söyledi ve sizi 'partizan' olmakla suçladı. Sayın İmamoğlu'nun bu açıklamalarına ne diyeceksiniz?” Kurum, soruya yanıt olarak kendilerini taraflılıkla suçlayacak son kişinin İmamoğlu olduğunu söyledi.

Kurum, İmamoğlu'nun göreve geldiği andan itibaren Türkiye'ye partizanlığın nasıl yapılacağını gösterdiğini savunarak, İmamoğlu'nun seçim sokaklarında kimseyi kovmayacağına söz verdiğini ancak cumhurbaşkanı seçildikten sonra on binlerce insanı işsiz bıraktığını kaydetti.

Kurum, bugün İBB'ye alım sürecinin ittifaklar ve parti örgütleri referansıyla gerçekleştiğini, bunu tüm Türkiye'nin bildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Belediye içindeki proje ve yatırımlarda bu ihaleleri yandaşlarına, ittifak ortaklarına nasıl verdiğini bir kez daha bütün Türkiye ve İstanbul biliyor. O yüzden dönüp aynada kendilerine baksınlar. partizanlık nasıl yapılır Dolayısıyla bizi partizanlıkla itham edecek son kişi Sayın Ekrem İmamoğlu'dur. Bugün beni aradılar ve İstanbul konusunda yapılması gerekenler konusunda toplantı istediler, bugün telefonda memnuniyetle kabul edeceğimi söyledim. sanki dertlerini, dertlerini aktaran o değilmiş gibi davranır. Önce samimi olacaksın ve milletine doğruyu söyleyeceksin. Sonra bir yanlışlık, yanlışlık varsa onu dile getirebilirsin, her aradığında ulaşılabilir olacaksın. Sorunlarınızın çözümlerini aktarabiliyorsanız, bu çözümleri bir masada konuşabiliyorsanız, bunları protokole bağlayabiliyorsanız, burada protokole katıldığınız konularda samimi bir tarafgirlik yoktur, eğer yükümlülüklerinizi yerine getirmeyin, üstelik 'açılış' töreni gibi yeni törenler üretiyorsanız samimiyetinizi sorgulayacağız. Bu nedenle tavsiyemiz bir an önce işe odaklanmanızdır. Milletimiz bizden istihdam ve yatırım sağlamamızı bekliyor. İstanbul'un deprem sorunu varken, İstanbul'un çevre sorunları varken, müsilaj konusunda da yapılması gerekenler varken, Paris'te, Roma'da boy göstermeyi bilenler oturup milletimizin işinin ve sorununun çözümü için gereken iradeyi gösterecektir. “

“Deprem gündemi ülkemizin en önemli gündemidir”

17 Ağustos 1999'da Kocaeli ve çevre illeri etkileyen Marmara depreminde büyük acıların yaşandığını belirten kurum, o günlerde Türkiye'nin deprem bölgesine tek vücut olarak aktığını hatırlattı.

Kocaeli'nin artık üreten, istihdam yaratan, ülkeye katma değer sağlayan bir şehir haline geldiğini belirten Kurum, Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu ve uzun süredir meydana gelen depremler nedeniyle on binlerce kişinin hayatını kaybettiğinin altını çizdi. . zaman. yüzyıl.

Kurum, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli depremde binlerce vatandaşın hayatını kaybettiğini, ilk günden bu yana ülke olarak birlik içinde olduklarını ve bunu sürdürdüklerinin altını çizdi:

“Bugüne kadar 11 ilimizde 283 bin konutun inşaatına başlandı. 76 bine yakın konutun teslimini gerçekleştirdik. Hedeflerimiz doğrultusunda yılsonuna kadar, 2025 yılına kadar da 200 bin konutun teslimini hedefliyoruz. 11 ilimizde depremzede olan vatandaşlarımıza evine girmeyen kardeşlerimiz kalmayacaktır. Bu bilinçle çalışmalarımızı aynı motivasyonla sürdüreceğiz. Öte yandan her zaman olduğu gibi İstanbul'da da olası bir depremi bekliyoruz, pimi çekilmiş bir bombanın üzerinde oturduğumuzu, ülkemizin değişiminin tek ve en önemli gündeminin deprem olduğunu söylüyoruz. Milli güvenlik meselesidir, deprem bile milli güvenlik meselesidir”. Bu kapsamda başlattığımız seferberlik kapsamında bugün 800 binin üzerinde evin dönüşümünü tamamladık. 2012 yılında 1 milyon 250 bin sosyal konutla depremin dönüşümüne destek olduk.”

Depremle ilgili dönüşümü kararlılıkla sürdüreceklerini belirten kurum, şunları kaydetti: “Belediyelerden de aynı sorumluluğu bekliyoruz. Bu birlikte yürütülmesi gereken bir mücadele. 'SGK borçlarını ödeyin' dediğimizde, değil mi? 'Bu borcu nasıl ödeyemeyiz' bilinciyle yapılacak bir proje bu değil mi?” Tüm gücümüzle çalışacağız. Reklama değil depreme bütçe ayıracağız. Hep birlikte algıyı değil gerçeği yöneteceğiz. Milletimizin bizden beklediğini yerine getireceğiz. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı bütçe çerçevesinde gerçekleşen dönüşümleri göreceksiniz “Bizi her ay açılış törenlerinde göreceksiniz, sismik dönüşüm sırasında bizi göreceksiniz, çevreyi temizlerken göreceksiniz, göreceksiniz” Deprem bölgesini yeniden canlandırıyoruz. Bu projeleri birlikte yürüteceğiz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir